1.12.10

Mandallı İdealist.. aylarsonra

Ogünlerde moda, çalıntı ideallerin yaşanmasıydı. Mandallama derdi falan da yoktu. İdealler yeni ve eşyalıydı zira.

Planlarını herkese anlatma, sonra olmaz diye belki milyonlarca uyarı almıştı ama spam gibi davranmıştı onlara. Klişe dediği lafın kökeni buydu. İdeallerini anlattığı o ‘herkesten’ biri, onlarla gereğinden fazla ilgilenebilirdi. Düşüncesi bile onu korkutuyordu. Sanki gelen geçen “Hayallerini alır, senin yerine yaşarım, işkencenin biyolojik babasını görürsün!” diyordu. Kimse artık ‘çıkışta görüşmüyor’, kavgalar karşılıklı kozlarla oluyordu. “S.kerim hayalini de idealini de” diyip gitmek istiyordu ama genelde tersi oluyordu tabi..

“İstedikleriniz idealimle örtüşmüyor” diyip gitmeye yeltendiğinde o hayali de ideali de kötü muamele görebiliyordu.

“Sanki nolacaktı..” dedi anahtarı yatağa atıp bitkin halde oturarak. Her gün aynı yerlerde biten döngülerden sıkılmıştı. Her gün aynı yatakta, aynı kabusun ya da meğerse kabus olmayan şeyin sonunda uyanmaktan. Sanki başka nolacaksa, olmayanlara ağlamaktan..

Madamını hatırladı. Oturup yeni bir..

“Adet dönemi yazılarına döndüyse hayatınız, ilkokul zaferlerinizle mastürbasyon yapmayı kesin. Bağlantınızı kesin. Ben? Ben yapamam. Bana ‘sen kapa, hayır sen’ muhabbeti yaptırmayın. Kesemem. İmkanınız, yeterli ölçülerde harici organınız varsa öneririm. Ben? Bilmem. Bana ‘sen bilirsin, sen daha iyi bilirsin, yüzümüzü kara çıkarmazsın’ demeyin. Çıkarırım!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder