24.4.10

?!!!

Kronik kıskançlığım vardı ve günde iki tertip gidip kendimi bir trambolin faciasına dönüşene kadar, ahtapotlara dövdürmem gerekiyordu. Kaslarım, kendi çaplarında komplekslerini coştururken, kafamda özerk yönetim kuran dilim, bindiği dalı kesme cesareti gösterebiliyordu. Öptüğü dudakları kesebiliyordu, sürtünerek sırıtan dişlerim. Demir tadını alan dilim, kansızlığımı ilan ediyordu cansız bedenime. Bedenim kabullenir. Nefes borusuna kurulan budesonid toplumu gibi sessiz kalır onlara da.

Kanlı dudaklara bakarak gücün büyüsüne kapılıyor, güçsüz dişlerim. Kararıyorlar. Reklam panosu geleceğimi karartıyorlar. Gülüşleriyle parlayanları kıskanıyorum oysa.

Ahtapotlardan orantısız şiddet görme zamanı şimdi. Bazen gıdıklıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder