29.1.16

Scully ve Uzaylı Genleri

Scully'nin kanında bir uzaylı DNAsı gibi hissediyoruz. Bir anlamımızın olması için senaryonun atlı karınca gibi dönmesi gerek. Aslında içten içe beklediğimiz cennetin Lost çıkması kadar da anlamsızız. 

Kendimizi nasıl ikna edebiliriz peki? Hadi oturup düşündük, varoluşumuzun nasıl bir anlamı olabileceğini bulmaya çalıştık çünkü, evet? Hazır değiliz. Bitiremeyiz. Gerekirse bilincimiz bir nükleer reaktöre dönüşebilir ama buradan bir amaç çıkmalı. Sarı bir şemsiyeden daha çok şey katabilmeliyiz bu yere.

Ya kattığımız yalnızca acı olursa? Her girdiğimiz ilişkiyi sıkıntıyla besliyorsak? Amacımız insanların, hayatlarının bir döneminde bu boku görüp geri kalanında daha mutlu olmalarını sağlamaksa, ne olursa olsun?

Anlam, kendimize katmamız gereken bir şey midir? İnsanlığa kattığımız, kötü bir deneyim bile olsa anlamlı mıyızdır? Yazın kulağımızda çınlayan sivrisinek sesi, sonbaharı daha güzel kılmaz mı? Sonbahar hafif yağmurları ve renkleriyle zaten güzel midir? 

Biraz ara vereyim,