30.7.11

Perakende

Sevgili LCW müşterileri.


Ayıp denen bir şey var. Evet.


Sizin dokundum canım deyip yerlere saçtığınız her kıyafet, soyunma odasında deniyorum bahanesiyle günlük parasını peşin vermişçesine seviştiğiniz her bluz, mikrobunuzu kapmasın diye bikinilere hidrojen bağı misali iliştirilmesine rağmen haşat olan her etiket, kabusumuzdur.


Ve bir de deodorant kullanın. Gerçekten, yapın bunu.


Teşekkürler, satış danışmanınız.

26.7.11

Calciumsandoz

Sevgili günlük, bugün omurlarımdan biri düştü. Ortadaki sinir ordan burdan yancı geçiniyor zaten sinir oldum.

Ve kaburgalarımdan da biri düştü. Almaya tenezzül etmedim. Orada öylece bıraktım. Sağ omzumu atamıyorum artık. O kadar umurumda değil.

Yeniden büyüyorlarmış meğer. Peh. İşe bak.


15.7.11

Dual Core

Evlilik, alışverişte verilmiş acele bir karardan başka bir şey değildir. Dalgalı ruh halinizi yatıştırmak, beyninizin analitik kısmını iç kulağınızdan doğru sarkıtmak için, kendinize verdiğinizi sandığınız bir ödüldür. Yarattığı mutluluğun ömrü, doğum günü hediyeleriyle yarışır. Akşamdan kalma halinizle yolda yandan giden araca baktığınızda ise "Gerçekten ihtiyacım mı vardı?" dersiniz. Biblolarınızı kaldıracak yeni raflar gereklidir. Ya da tamamen kurtulmak.

Aşkın varlığına dair sorgularınızı sonlandırmak için, teenage grupların fikirlerine de ihtiyacınız yoktur. Kadınlara özgü 'sen beni sevmiyoson'  paranoyası, bu ikilemden gelir. Kadın, aşkın varlığına, barbie-kenlerini çiftleştirirken ikna edilmiştir. Bilinçaltı sınırlarının dışında ya da en azından 'aşığım' dediği kişide aşkı görememenin, çocukluk inançları ile yarattığı ikilem, ucunu paranoyaya profesyonelce bağlar.

Kadını vuran ikinci şaşkınlık, aşkın dual olabileceğidir. İnsana gizli kimlik bulundurma hissi yaşatır. Bilinçaltından beslenen 'çocukluk aşkı' fenomeni, kırılıma uğrar, gerçekliğine darbe yer bu fazda.

Kadın için paranoyanın sonu, aşkı kendisinde de görememektir. Paranoyanın kayboluşunu köylülere eğlenceleri başlatacak denli şenlikli kutlayan erkek, sıradaki darbenin kurbanıdır.

Paranoyasız kadın, aşık olunacak kadındır.

14.7.11

Benim Küçük Babanelerim

Kadın programlarına kadrolu çıkan alternatif tıp tiplerinin, konuşurken bir amacı vardır. Babanenizin ilk ve tek hıçkırığınıza donma belirtisi muamelesi yapmasının bir amacı vardır. Annenizin çöken göz altlarınıza karşılık karışık çay kombinasyonları önermesinin de bir amacı vardır. Onlar bunu hizmet olarak yapar. Bunu görev sayarlar. Yapmazlarsa prim alamamış mağaza çalışanına dönecekmiş gibi hissederler.

Ama sen bunu kendi kendine yaparsan bir, otuzbeşinden önce çevrene böyle bir vizyonla yaklaşırsan iki, bir gün kendini sevgilinle herhangi bir bitkiden bahsederken bulursan üç. Sen ölmüşsündür. Ya da alt başlıkta babane olmak için çok gecikmişsindir. Ruhun senden önce atlamıştır naftalin kokulu düşüncelere.

Çünkü düşünülenin aksine ölürken ruh ayaktan değil dilden çıkar. Yaşlı ruhundan çıkan kelimelerin, mezar taşına sanal ortamda yazılmaya başlanmış ölüm günlüğündür.

Ruhunu sömürüp seni dönüştürdüğü babaneyi, ancak evlilik-çocuk anlarında yadırgıyorsa bir şeyler terstir. İçinde birşeylerin acilen bir adaçayına ihtiyacı vardır belki. Dur şimdi sus.

Dizim kaçacak.

7.7.11

Invest it all on booze!

Canlı müziğe gelinen yerde, 'ara anı' teknik arıza sonucu oluşan sessizliğin adıdır, ölümcül sessizlik. Ardından mütemadiyen listeden seçilip çalınan şarkı, Ain't no sunshine ise hele, o durumun adı, ölümdür. Dağıtır. Doğal promil üreticisidir. Devlet desteği olmaksızın üretim yapabilen, man-machine-money üçlüsüne hiç ama hiç ihtiyacı olmayan tek kurumdur.

Arkadaşların, hoplaya zıplaya gittiğin yol, zihnine yapılmış ihracatla dönerken yol değildir artık. Evde seni babadan ziyade Louis Armstrong bekler. Ya uyku numarası yapacaksındır, ya.. Ya' sı yok. O kadar.

6.7.11

Menemen ne zaman lezzetlidir?

Yılların öğrenciliğinin ardından eve dönen insan, herkes gibi annesini eski, alaturka haliyle bulmayı umar. Evden gelen kokuların, cennete gidenlerde 'Kazıklanmışız mihmeet' hissini uyandıracak şeyler olmasını... Teknolojiye yatkın, facebook kullanıcısı anneden daha da korkuncu, fast-food alışkanlığı edinmiş annedir.

Neyse ki bazı anneler, istese de ayak uyduramaz yeniliğe. İnterneti refakatçi eşliğinde, akrabalarla konuşmalık kullanır. Telefonunu, duymayacağını bile bile bavul-çantasının derinliklerinde taşır. Annenin teknoloji eğitmeni etiketli çocukları, bu sahnelerde mahallenin agresif delisini oynarlar.

Ama o tek avantajı bu uyumsuzluğun, mutfaktır. Uyumsuz anneler, 'çocuğuma jest olsun' düşüncesiyle, yaprak sarma eşliğinde soğan halkası, koklatmalık yağda patates kızartması, çocuğum-salatadan-da-ye-yanında hamburgeri gibi insanı şizofreniye sürükleyen icatlarla sofralar kurarlar. Her şey tamam ama o sabah son çaba menemen!

Anneler menemen yapmamalıdır. Menemen, bekar erkek yemeğidir. Pratiktir. Basit olmalıdır. Kadının ayrıntıcı yapısına kendini galada şort giymiş gibi hissettirir.

Bütüne yakın boyutlarda kesilmiş biber ve domates olmalıdır. Onu tencere yemeğine çevirecek hiçbir çabalama olmamalıdır. Domates küp küp kesilmemelidir. İçinde soğan olmamalıdır. "Önce bunlar kavrulsun sonra onu koy aromasını alsın." bakışı  menemenden uzak olmalıdır.

Menemen, mutfaktaki bir erkekse, güzeldir. Saftır. Sadedir.

1.7.11

Nesin sen genç?

Acilen bitsin: İnternet yasağına olan tepkiyi yalnızca pornoya bağlamak!

Özgürken sadece porno mu izliyorum ben genç?

Ben Mısır' da, Çin' de, Yunanistan' da olanı biteni bilmek istemiyor muyum?

Ayrıntısıyla!

Tüm yorumları, gerçekleriyle.

Ben bana yakında olacakları izlemek istemiyor muyum?

Yazarların emeğine saygısızlık olsa da yasak kitapları okumak istemiyor muyum?

Ben sadece pornocu muyum özgür internet istiyorum diye, genç?!

Cevap ver!

Pornonuza dokunsunlar sizin, bu ergen kafayla dokunulmadık yeriniz kalmaz.

Ps: "Yasaklansın mı yani ne diyosun" demeye kalkanı yakarım. Okusun tekrar o zat!